ARTVİN İLİ ŞAVŞAT İLÇESİ VELİKÖY KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ
  • Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
Site Haritası
Üyelik Girişi
Aidat Borcu Sorgulama
velikoydernegi.com.tr
Takvim
Saat

Derelerimiz 'Karbon Nötr'e kurban mı ediliyor?

Türkiye'de ne kadar büyük, küçük akarsu varsa fark etmiyor, tamamına mantar gibi HES projelerinin yapılmasının gerçek yüzü 16 Nisan 2011 tarihinde Şavşat'ta yapılan 1. Uluslararası Bisiklet yarışında net olarak ortaya çıktı.
Özellikle dere tipi HES’lerin enerji üretim amaçlı olmadığını ısrarla vurgulayan bilim insanları, aydınlar, çevre dostları ve duyarlı insanların bu iddialarında çok haklı bir dayanak bu yarışma ile gün yüzüne çıkmış oldu.
 
Böylece, bilmeden veya bilerek HES’leri istihdam kaynağı olarak gören bazı idarecilerin ve hükümetin HES’leri çok faydalı yatırımlar olarak değerlendirmelerinin dayanağı ortadan kalkıyor. Dere tipi HES’lerin yanı sıra dünyanın hiçbir yerinde bir nehir üzerinde olmayacak kadar çok sayıda, neredeyse merdiven boşluğu mesafesinde ardışık olarak sıralanan devasa barajların neden yapıldığına dair ışık tutacak bir konuyu tıpkı “Su Kullanım Hakkı” gibi HES’lerin gölgesinde, hatta mahzeninde bırakılan en önemli noktayı öne çıkarıyoruz.
 
 
Daha çok para kazanmak için  alakalı-alakasız birçok firma bütün derelerimizi istila ettiler! Şavşat’ta yapılan “Dünyanın İlk Karbon Nötr Bisiklet Organizasyonu MTB CUP 2011 Artvin’in Şavşat ilçesinde bisiklet yarışması düzenledi. Organizasyon sponsorlarının bir kaçını kısaca tanıyalım;
 
3M ENERJİ ELEKTRİK ÜRETİM
 
Firma.06 Haziran 2005 tarihinde kurulmuş. Firmanın İş Konusu;
Şirket, elektrik enerjisi üretim tesisi kurulması, işletmeye alınması, kiralanması, elektrik enerjisi üretimi, üretilen elektrik enerjisinin ve/veya kapasitesinin müşterilere satışı ile iştigal eder. Kendi ihtiyaçları için, yer, bina ve gayrimenkul kiralanması, şirketin konusu ile ilgili her türlü taşıt, taşınır ve taşınmaz malların ve teçhizatın, bunların aksam ve yedek parçalarının ve diğer malzemelerinin yurtiçi ve yurtdışından alım ve satımını yapmak. Konusu ile ilgili olarak menkul, gayrimenkul mallar, gayri maddi haklar, nakil vasıtaları iktisap etmek, bunları işletmek, satın almak, satmak, ipotek almak ve vermek, gayri menkule müteallik tevhit, ifraz, terk, irtifak hakkı tesisi ve benzeri tüm işlemleri yapmak, finansal kiralama yoluyla sahip olmak, şirket leh ve aleyhine irtifak ve intifahakları tesis etmek ve bunlar üzerinde her türlü tasarrufta bulunmak, ipotek vesair ayni hakları tesis kabul ve fekketmek üçüncü kişilerin bankalar ve diğer şahıs ve kuruluşlardan alacakları kredileri temin etmek için lehlerine ipotek, rehin kefalet ve diğer teminatları vermek, aynı şekilde verilecek teminatları kabul etmek. ve ana sözleşmesinde yazılı olan diğer işler.
 
Myclimate;
 
Bu firmayı karbon piyasasının en büyük küresel buluşmalarından biri olan Carbon Expo Fuarı, 2010 yılında farklı bir çalışma yaptığı iddiasıyla tanıyoruz.. Almanya’nın Köln kentinde düzenlenen fuarda, dünyamıza zararları bilinen CO2 yani sera gazı emülsiyonlarının firmalarca alınması, hatta kullanılan gaza karsı ödeme yapılması gündemdeydi. Tanıtılan yenilikler arasındaki My Climated adlı firma sizin yıllık karbon harcamanızı adım adım hesaplıyor. Arabanız olup olmadığı, nasıl beslendiğiniz, yılda kaç kez uçağa bindiğiniz ve bunun gibi sorular sera gazı sarfiyatınız için ne kadar ödemeniz gerektiğini belirliyor. Bu ödemeler, dünyanın çeşitli ülkelerinde çevreci projelerde kullanılıyor, yeşil projelere destek sağlıyor!
 
 
Doğa cenneti Şavşat’ta “Uluslararası Artvin Şavşat Dağ Bisikleti Yarışı”  3M Enerji A.Ş. ve Elit A.Ş, Myclimate, Salcano Firmalarının sponsorluğunda GSGM, Artvin Valiliği, Şavşat Kaymakamlığı Türkiye Bisiklet Federasyonu´nun katkılarıyla düzenlendi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin “Carbon Nötr” ile ilişkisi konusunda yaptığımız araştırma neticesinde şu bilgilere ulaştık.
 
DOĞU KARADENİZ KORUNMASI GEREKEN
EN ZENGİN ALANLARIN BAŞINDA YER ALIYOR!
 
 
Farklı ekosistemleri bir arada barındırması nedeniyle bir “jeokompleks” olarak
tanımlayabileceğimiz Doğu Karadeniz Bölümü, dünyanın ekolojik yani çevrebilim anlamda en zengin ve korunması gereken alanlarının başında gelmektedir.
Doğu Karadeniz Bölümünde yerel halkın, çevreci sivil toplum kuruluşlarının (STK), üniversite ve araştırma kuruluşlarının yıllardır ortaya koymaya çalıştığı gerçeklik ve sürdürmeye çalıştığı korumacı yaklaşımların temel nedeni bu zengin ve hassas ekosistem özelliğidir. Yükseltinin kısa mesafelerde artması, yüksek yağışla beslenen akarsu ve derelerin yüzeyde dar ve derin vadiler açmasıyla Doğu Karadeniz’in özellikle kuzeye, Karadeniz’e
bakan yamaçlarında yerleşim ve insan faaliyetlerini güçleştirmiştir.
Kıyılarda giderek yoğunlaşan nüfus bu alanlarda yaşanan çeşitli çevre sorunlarının
(atıklar, kıyı çizgisi değişiklikleri, hava kirliliği, doğal alan kayıpları vb.) temel nedeni haline
gelmiştir. Bununla birlikte 800-1000 metrelere kadar çıkan dağınık yerleşmeler ve 1200-1600 m.ler seviyesinde, yaylalarda görülen betonlaşma ve beraberinde yaşanan çevre sorunları Doğu Karadeniz dağlık alanlarının temel sorunları haline gelmiştir.
 
ÇEVRE KORUNMAZSA TURİZM OLGUSU ORTADAN KALKABİLİR!
 
Ayrıca son yıllarda “eko-turizm” adı altında yapılan faaliyetler de doğal ekosistemi tehdit edecek boyutlara ulaştığı da bir diğer gerçekliktir. Bu açıdan başta Doğu Karadeniz olmak üzere dağlık alanları tehdit eden temel sorunları maddeler halinde şöyle verebiliriz,
?Doğal yapıya uyumsuz betonlaşma
?Atıklar
?Avcılık
?Biyolojik tür kaçakçılığı
?Kaçak ağaç kesimleri
?Yangınlar
?Hayvancılık faaliyetleri
?Tarım faaliyetleri ve erozyon
?Sanayi ve enerji tesisleri
?Kontrolsüz ve aşırı turizm faaliyetleri
?Maden ve taş ocağı işletmeleri
?İklim değişiklikleri
Turizm Açısından Doğu Karadeniz Doğu Karadeniz’de sürdürülebilir bir eko-turizm
bölge ekonomisi kadar çevresel değerler açısından da önem taşımaktadır.
Çünkü sürdürülebilir bir turizmin temeli çevrenin korunmasına dayanmaktadır. Aksi takdirde yörede başlayan turizm olgusu çevresel tahribatlar nedeniyle 10-15 yılda ortadan kalkabilecek, geriye telafisi mümkün olmayan bir çevresel tahribat kalabilecektir.
 
SÜRDÜRÜLEBİLİR TURİZM AÇISINDAN
DOĞU KARADENİZ’DE SU KAYNAKLARI!
 
Doğu Karadeniz’de doğal yaşam için olduğu kadar turizmin de can damarı “su”dur. Gerçi, turizm bileşenleri içinde birçok faktör sıralamamız mümkün olmakla birlikte Doğu Karadeniz için su, bir yandan yüzeyi şekillendiren diğer yandan doğal hayata can veren temel kaynaktır
 
Doğu Karadeniz Havzası kısa mesafelerde büyük yükselti farkı içermesi ve yüksek yağış
toplamı nedeniyle kısa ancak debisi yüksek akarsular tarafından aşındırılmaktadır. Böylece ortaya çıkan dar ve derin vadiler ile yamaç stabilitesi açısından hassas koşullar bu akarsuların özellikle karların erime mevsiminde debilerinin daha da artarak sel ve taşkınlara neden
olmasına imkan vermektedir. Öte yandan küresel ısınma ve su noksanlığı problemlerinin ortaya çıkmaya başladığı son yıllarda Doğu Karadeniz Havzasının su potansiyeli de dikkat
çekmeye başlamıştır. Suyun ve su kullanımının evrensel olduğuna yönelik açıklamalarla su kaynaklarının kullanımı konusunda uluslararası kriterler oluşturulmaya çalışılmaktadır.
Bu gelişmeler suyun ticari bir mal olarak algılanmasını da beraberinde getirmiştir.
 
SU İLE BİRLİKTE SOLUDUĞUMUZ HAVADA 
TİCARİ META HALİNE GELMEYE BAŞLADI!
 
Bugün geldiğimiz noktada ise su ile birlikte soluduğumuz hava da ticarileşmeye başlamıştır.
Yakın yıllarda ortaya çıkan hidroelektrik santrali (HES) projeleri, suyla bağlantılı olarak doğal yaşamı tehdit ettiği kadar, turizmin de dahil olduğu sosyo-ekonomik tüm süreçleri de tehdit etmektedir. Rakamlar ve planlar mühendislik çalışmalarının ürünü olmakla birlikte doğal sistemler üzerindeki baskılar ve sosyal maliyetler bugüne kadar hiçbir mühendislik projelerinde ele alınmamıştır. Bu nedenle birçok bilimsel çalışmada olduğu gibi bu tarz HES ve benzer projeler için ortaya konan çevresel etkiler, tahmin edilenin de üzerinde olabilmektedir. Canlı hayatı kadar doğal yapı ve diğer akarsu özelliklerinin bozulmasına neden olan çevresel tahribatın detayları artık bilinen gerçeklerdir. Bu noktada, Doğu Karadeniz Havzasında yapılan veya projelendirilen HES’lerin çevresel etkilerinin yanında başka bir noktaya da dikkat çekmek gerekmektedir.
 
 
KARBON TİCARETİ AÇISINDAN HES’LER VE
DOĞU KARADENİZ HAVZASININ DURUMU!
 
Türkiye’de günümüz itibariyle 45’in üzerinde projenin emisyon ticaretine konu olduğu bilinmekle birlikte bunların içinde 11’i HES projeleridir. HES’ler enerji üretimi sırasında termik yada doğalgaz santralarında olduğu gibi karbon salımı yapmadıkları için “gönüllü piyasası”ndaki sertifikasyon standartları açısından iyi birer satıcı durumundadırlar.
 
Gönüllü karbon piyasalarına belli bir standart hizmeti veren ve “Gold Standart” olarak anılan
yapılanmanın kriterlerine göre 15-20 MW’a kadar nehir tipi HES’ler karbon piyasalarında karbon denkleştirme adına iyi bir satıcı konumunda görülmektedir. Bu durumda nehir tipi HES’ler hem elektrik üretiminden ve hem de karbon ticaretinden kazanç sağlayacaklar birer yatırım olarak görülebilir. Bu açıdan bakıldığında Doğu Karadeniz Havzası için düşünülen yüzlerce nehir tipi hidroelektrik santralindeki (HES) ısrarı anlamak ancak mümkün olabilmiştir.
 
600’Ü AŞKIN HES PROJESİNİN DOĞAYA
ZARAR VERMEMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR!
 
Doğal kaynaklara dayalı her türlü faaliyetin sürdürülebilir olması taşıma kapasiteleri ve ekolojik hassasiyetler açısından değerlendirilmesi gereken kurallar zincirine dahil olması gerekmektedir. Başka kelimelerle, Doğu Karadeniz gibi dünyanın koruma öncelikli hassas ekolojik bölgelerinden biri olan bir alan için planlanan yatırım ve faaliyetlerde öncelik bu çevresel hassasiyetin korunması olmalıdır. Ancak sayıları 600’ü aşan HES proje ve inşaatlarının bu nadir doğal özelliklere zarar vermemesi de mümkün değildir.
 
 SU YOKSA DERE YOK, DERE YOKSA DOĞA YOK
DOĞA YOKSA TURİZM DE YOKTUR!
 
İklimlerde görülen değişimler kaçınılmaz olmakla birlikte etkileri dünya için olmasa bile
uygarlık için büyük bir risk oluşturmaktadır. İnsan kaynaklı faktörler açısından iklim
değişikliği ile mücadele etmek doğru bir yol olmakla birlikte, kaçınılmaz olan değişikliğe
adaptasyon yollarını aramak da üzerinde durulması gereken önemli bir konudur. Bununla birlikte doğal kaynaklara dayalı her türlü faaliyetin sürdürülebilir olması taşıma
kapasiteleri ve ekolojik hassasiyetler açısından değerlendirilmesi gereken kurallar zincirine dahil olması gerekmektedir. Başka kelimelerle, Doğu Karadeniz gibi dünyanın koruma öncelikli hassas ekolojik bölgelerinden biri olan bir alan için planlanan yatırım ve faaliyetlerde öncelik bu çevresel hassasiyetin korunması olmalıdır.
 
Karbon piyasasındaki avantajların da cazip hale getirdiği HES projelerinin Doğu Karadeniz
Ekosistemine onarılması mümkün olmayan zararlar vereceği kaçınılmaz bir gerçek olarak
görülmektedir. Her metresinde suyun hayati önem taşıdığı Doğu Karadeniz derelerinin mevcut doğal özellikleriyle gelecek nesillere korunarak aktarılması gereken bir emanet olduğu unutulmamalıdır. Çünkü su yoksa dere yok, dere yoksa doğa yok, doğa yoksa turizm de yoktur.
 
Yukarıda yer alan araştırmamızda bu bilgilere ulaştığımızda Şavşat’ta yapılan Karbon Nötr Bisiklet yarışmalarının masumane bir spor faaliyetinden öte daha temiz, sürdürülebilir enerji adı altında karbon ticaretinden para kazanmak için yapılan bir etkinlik olduğu ortadadır.
 
Yılın 9 ayı cansuyu olarak akan çoğu ise kuruyan, yılın üç ayında dağlardaki kar ve bahar yağmurlarında coşan derelerin enerji üretimi de ancak yılın 4-5 ayı mümkün olabileceğini belirten uzmanlar, geri kalan aylarda enerji üretilemezse bile karbon ücreti almaya yıl boyu devam edilecek. HES’lerdeki ısrarın sebebini artık herkes çok iyi biliyor. Küçücük derelere bile HES için ısrarın altında milyarlarca dolarlık karbon ticareti yatıyor. Ancak bu öyle bir ticaret ki; hem doğamızı geriye dönüşü imkânsız bir şekilde paramparça ederek yok ediyor, hem de yaşam kaynağı olan sularımızı 49 yıllığına elimizden alıyor. Dolayısıyla uzmanların belirttiği gibi 2000 adet Nehir Tipi HES yapılsa bile enerjiye katkısının %4 ila 5 civarında olacağı yönündedir. O hale bu miktar için yüzlerce kilometre alanları doğayı, geleceği sonsuza dek yok etmeye değer mi? Bu sorunun cevabını okuyucularımız verecek?
 

 



1713 kez okundu

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın
Ziyaret Bilgileri
Aktif Ziyaretçi1
Bugün Toplam116
Toplam Ziyaret209831
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar34.425434.5633
Euro36.250536.3957
Hava Durumu